8 Ağustos 2010 Pazar

Çift Kişilik Embesil Takımı


Benim bi arkadaşım var. Benim için arkadaş değil de kardeş daha çok. Daha doğrusu öyleydi. Nedeni uzun hikaye. Bizim bunla küçüklükten beri yapmadığımız bokluk kalmamıştır valla. Onları sizinle de paylaşmayı düşündüm. Bazen komik şeyler , bazense trajikomik.
Şimdi biz bunlan küçüğüz. Şöyle bi 10-11 yaşlarımızdayız. Birimiz ne yapsa diğerimiz de onu yapıyor. Herkesin o yaşlarda bi özentilik dönemi olmuştur sanırım. Ha bi de o zaman bize 5 lira verildiğinde kendimizi zengin zannederdik. Magnum alırken normalde hep düşünürdük ama elimizde 5 lira oldumu hiç tereddütsüz koşa koşa gidip alırdık. İkinciyi isterdik ama paramız bitecek de , eski normal halimize dönücez diye korkardık. Şimdi 5 lira verdiler mi küfür ediyoruz resmen. Böyle bi şizofrendik.
Neyse. Bunlar Ankara'da oturuyolar. Biz Mersin. Tabii ailelerimiz falan da arkadaş. Biz birlikte büyümüşüz bunla. Bunun babaannesi gil Mersin'de. Ya böyle 'bu' demek olmuyo. Biz 'bu'na en iyizi 'ScizhyBoddah' diyelim. Kısaca 'Scizhy' olsun. 'Scizhy' diyorum, çünkü nedeni bilinmez kendisine böyle diyor.
Yine bir yaz bunlar geldiler. Bahsettiğim zamanlar hani , 9-10 yaşlarımız da. Scihzy'nin halasının Mersin'de bi tatil beldesinde yazlığı var. Tabi bunlar Ankara'da olduğundan , deniz yüzü göremeyen insanlar. Bunlar geldiler oraya gittiler. Scihzy'ciğim orda sıkılmış tek başına. Beni çağırdı. Scihzy'nin babaannesi biraz kıldır , kimse anlaşamaz kadınla. Bu yüzden pek gitmek istemedim. Ama o sırada Scizhy'nin diğer halası Mersin'e inmişti , oraya gitcekti. Bende kendilerini çok severdim(severDİM , çünkü kendileri yaklaşık 4 ay önce vefaat etti. Her neyse yazıyı trajediye çevirmenin bi anlamı yok.) , kırmak istemedim onu. Tabii Scizhy'nin ısrarlarının da gitmemde etkisi çok büyük. Neyse. Gittim onla.
Biz bunla bayağı eğleniyoruz falan. Güzeldi hani. Bana da sanırım 10 lira harçlık verilmişti. Bırak kendimi zengin hissetmeyi , Sakıp Sabancı'dan bi farkım olmadığını düşünmeye başlamıştım. İlk gün bissürü magnum yedik , 2 tanesi benim harçlığımdan , diğerleri veresiye. Sonra benim pek bi sevdiğim halası erkek arkadaşıyla buluşacağını söyliyemediğinden annesine , bizi dışarı çıkaracağını bahane ederekten çıktı. Şimdi yazlık belde olduğu için ev , kumsala yakın. Akşam bi de. Şezlonglar toplanmış falan. İnsanın oraya oturup "Yüksek yüksek tepelere şezlong yapmasınlar." diye çığırası geliyor.
Bizi çıkardılar bunlar. Biz de akıllıyız tabii. Eğer bize bira almazsanız söyleriz sizi dedik. 1 tane aldılar , onu da paylaştık. Bu bizi kesmedi. O zamanlar yeni çıkan "slash"ı pek severdik biz. Scizhy'nin annesi de bi onu içmemize izin verirdi. Gittik annesine(onu da pek severim) "Biz slash alcaz.Para at bize." dedik taa aşşadan. Neyse ki attı. Tabii ben de zenginliğim bitmesin diye benim paramdan alınmasını teklif etmiyorum.
Aldık parayı. Gittik büfeye. Aldık birayı bide 2 plastik bardağı. Fondipledik. Kuscak gibi olduk. Sonra kendimizi sarhoş zannettik , hiç bitmicek zannettiğimiz kontürlerimizle o zamanlarda sevgilimiz zannettiğimiz oyun arkadaşlarımızı aradık. Onlar da "Aaa. Ulan bunlar sarhoş olmuş. Çakkisel. Bunlar çok büyük lan!" edasıyla bizle konuştular. Telefonları çok uzatmadık. Sahilde ayakkabılarımızı çıkarıp , doğru düzgün yürüyemiyomuşuz gibi davranaraktan yürümeye başladık. Ha şunu söylemeyi unuttum. Birayı alırken büfenin sahibi resmen bize kıçıynan güldü. Sırf kendini eğlendirmek için verdi o biraları. Çünkü biralarımız daha doğrusu biramız bittikten sonra , sarhoş gibi davranıp , annemize yakalanmamak için de oraya geri dönüp naneli sakız alıcağımızı biliyordu. Öyle de oldu zaten.
Sonrasın da gittik eve. Tabii gitmeden halası ve erkek arkadaşıyla ortak noktada buluştuk. Bunlar bizim bi bira daha içtiğimizi anladılar ama bişi diyemediler. Çünkü elimizde koz vardı. Yaşasın kötülük diyerekten evin o loş ışıklı yolunu tuttuk.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bunlara da Bakmak İsterseniz :

Related Posts with Thumbnails