10 Ağustos 2010 Salı

Çift Kişilik Embesil Takımı vol.2


Scizhy ve ben yine onların yazlığındayız. Ama bu sefer daha küçüğüz. Şöyle bi 7-8 yaşlarında. Ama hala Magnum yiyoruz.

Şimdi apartmanın altındaki marketin daha doğrusu market mi ev mi , ne olduğu belli olmayan yerin bi sahibi var. Çirkin ama sevimli olanlarda. Cinsini tam hatırlamıyorum. İsmi Bugi. Biz Scizhy'le bunu çok severdik. Her gün mutlaka hayvanı yürüyüşe çıkarırdık. Hem de öğlen sıcağında. Bi de öğlen sıcağında çıkardığımız yetmezmiş gibi kumsalda yürütürdük. Hayvancağızın yol boyunca dilinin içeri girdiğini hiç hatırlamıyorum. Hayvana eziyet ettiğimizi 2 sene önce anladık.

Yazlık ev olduğundan dolayı evde televizyon , bilgisayar vs. gibi aletler yok. Çok sıkıcı o yüzden. Biz de Scizhy'le sürekli 'Napalım?' diye düşünüyoduk. Aldık Bugi'yi gezdirdik. Hem de girdiğimiz yerlere 3-5 kez daha girerek. Sonra döndük eve. Tabii eve döner dönmez "Napalım yaağğğ???!!" diye başladık yine. Bu sefer tek başımıza , gelene geçene sessizce küfür savuraraktan yürümeye başladık. Tabii küfür dediğimiz o yaşlarda "Bak şuna bak oyuncağı çok bok olmuş." "Şunun kum takımı aynı kaka gibi. Rengide hafif sidik rengine benziyo." tarzından oluyordu. Aynı yerleri bi 3-5 kez daha gezdikten sonra geldik o marketmi ev mi belli olmayan yerden Magnum'umuzu aldık. Onu aşşağıda bi yerlerde yedikten sonra geçtik apartmana.

Scizhy apartmana çıkarken eline bir avuç taş aldı. Apartmanın altı da küçük çakıl taşlarıyla doluydu. Ben de "Bunun bi bildiği vardır. Sanırım o taşları alıp aşşağı atıcaz. Eğlenicez öyle." falan diyerekten aldım. Bu arada kaldığımız yerde apartmanlar çok dip dibe. Hani bizim apartmanla karşı apartman arası en fazla 7 metreydi. Tam bizim katın boşluğun baktığı dairede de çok tatlı bi bebek vardı. Çocuğu sürekli tek başına arka odaya koyarlardı. Biz de çocuğu ne zaman görsek şebeklik yapıp eğlendirirdik. O gün çocuk uyuyordu. Scizhy taşları onların dairesine doğru atmaya başladı. Ben "Napıyor lan bu?! Kafayı yedi heralde." falan diyodum ki bi baktım bende mal mal taşları atıyodum. Bi ara durdum "Lan biz napıyoruz?!" dedim o da "Ya taşlar bi yerlere gelsin de sesten bebek uyansın , biz de şebeklik yapalım. Sıkılmayız." dedi. Evde canımız çok sıkıldığından mantıklı gelmiş ki sanırım ben de atmaya devam ettim. Bi ara yine durup "Lan birileri evdeyse , duyarsa sesleri ebemizi siker. Valla bak. Bence duralım." dedim ama o yine de "Ben onun ebesini sikerim , salla yaağğğ." diye devam etti. Sanırım "Ben onun ebesini sikerim..." lafından güç almış olsam ki hala atmaya devam ediyordum. İçimden "Nutellalı , biri gelirse sıçıcan. Bunu unutma tamam mı? :)" derken bebeğin babası yarı çıplak , üstünde sadece donla "Naaapppıııyyoooossuuuunnnuuuzzzz lllaaaannnn???!!!" diye geldi. İçimden "Aha sikcek ebemizi. Neyse ebemi sikerse iyi. Beni sikmesin lan!!" diye hızlıca düşünüyodum ki Scizhy hızlıca eğildi ve ben sap gibi , bişey yapamadan ayakta kaldım. Herif o sırada bişiler diyodu ama sanırım ben ölmüştüm ki bişi duymuyodum. Beş saniye kadar öyle durduktan sonra "Özür dileriz amcaaea!" diyerek eve kaçtık.

Yaz sıcağından dolayı Scizhy'nin babaannesi ceyran yapsın diye sokak kapısını açık bırakmış. Scizhy'nin annesi "Hoşgeldiniz yavrularııımmmmmm! Yoruldunuuzzz muu??" diye karşılayınca bizi içimden "Aha bi kez daha sıçtık. Öldük ulan!" diye tekrarladım. Sokak kapısı açık olduğundan herif , evdeki taşları bizim daireye doğru atmaya başladı. Biz o sırada kendimizi kanepeye gömmüştük. Scizhy'nin annesi "Herifin ağzına sıçacam!" niyetiyle giderken kendi ağzına sıçılmış bi şekilde döndü ve bizim ebemiz dahil tanıdık , tanımadık ne kadar insan varsa (biz dahil) sikti.

O gün bizim için çok kötüydü. Sanırım ikimizde herşey biran önce olmuş bitmiş sayılsın diye kendimizi o çiçekli kanepelerin , çiçekli ve rahat olamayan yastıklarına gömdük...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bunlara da Bakmak İsterseniz :

Related Posts with Thumbnails